Kardeş Katlinin Zamansal Panaroması ve Menşei

En genel bağlamda bakıldığında iktidar davası olarak addedilen Kardeş Katli, salt Osmanlı Hanedanlarına ait bir uygulama değildir. Münferit zamanlarda değişik toplum ve uygulamalarda da sıkça rastladığımız tarihi bir vaka’dır. Kardeş Katli ile ilgili en özel bilgilerin mevcut bulunduğu İran’ın epik ve realistik tarihine ışık tutan Şehname adlı eser kardeş katli vakasının başlangıç noktasını oluşturmaktadır. İran hükümdarlarından Merdas’ın oğlu Dahhak tarafından katledilmesi bu vakayı doğuran sebebin yahut da sebeplerin tek bir noktaya dayandırılamayacağını göstermektedir. Şehnameye konu olmuş ve kültleşmiş olan hükümdar Feridun’un üç çocuğundan en küçük oğlu olan İreç’i vali yapması sonucunda diğer kardeşler tarafından hazmedilememiş ve kardeşleri tarafından başı kesilerek babasına yollanmıştır. Bu olay, kardeş katlinin bir dava niteliği kazanmasına ve kaotik sirkülasyonlara sirayet ederek dönemden döneme, toplumdan topluma geçmiş bir hanedan içi entrika olarak bilinmiştir. Katledilen İreç’in oğlu Mihuçihr amcası Tur’un kafasını keserek kestiği o baş ile su içmiştir. Böylece babasının intikamını almıştır. Tarihi dayanak noktası olarak gösterilen bu olaydan Osmanlı Padişahları da taht eğitimleri sırasında bu kaynaklardan nemalanarak aynı teşebbüste bulunmuşlardır.  Hakim olma ve egemenlik ülküsünün devlet içinde buyurma ve idame ettirme tezahürü olan liderlik vasfı, daha küçük yaşta psikolojik baskıyla şehzadelerin beyinlerine empoze edilen yönetme olgusuyla eş güdümlüdür. Daha küçük yaşta eğitim aldırılan ve gençliklerinin ilk demlerinde çeşitli valiliklere atanan bu şehzadeler kardeşlik duygusunun eksikliği ile büyüdüklerinden mütevellit içlerinde söndürülen o kuvvetli bağın devletin sulh ve selameti gereği meta haline gelmelerine sebep olmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir