KÖSEM SULTAN VE KADINLAR SALTANATI

Osmanlı Devleti’nde hasekilerin ve valide sultanların devlet yönetiminde etkin olduğu hatta bizzat yönetimde müdahil oldukları döneme “Kadınlar Saltanatı” denilmektedir.1550 Kanuni Sultan Süleyman zamanı ile başlayan ve 1656 ‘ya kadar süren bu dönem , yabancı kaynaklarda “Sultanate of Women” veya “Reign of Women ” olarak adlandırılmaktadır.

Ayrıca bu dönem kadınların devleti şahsen   yönettiği dönemi değil, kadınların daha önceki dönemlere oranla daha fazla güce sahip oldukları dönemi ifade etmektedir. Ancak Rus İmparatoriçesi II.Katherina ve İngiltere Kraliçe ‘si I.Elizabeth gibi Osmanlı İmparatorluğu’nu resmen yöneten bir kadın olmamıştır.

Çünkü dünya imparatorluklarına bakıldığında, kralların eşlerini kraliyet üyelerinden seçtikleri bu yüzdende kraliçelerin devlet yönetimine katılmaktan geri kalmadığı gözlemlenmektedir. Oysaki Osmanlı Devlet’inde (padişah eşlerinin padişahı etkilemesini önlemek amacıyla ),eşler hanedan üyeleri yerine cariyelerden seçilir ve özellikle resmi nikah kıyılmazdı.

Bu anlamda I.Ahmet’in Kösem’e ( saraya köle olarak gelmiş bir cariyeye)kıydığı nikah , Kanuni ‘yle Hürrem Sultan’ın nikahından sonra Osmanlı Tarihi’nin ikinci nikahıdır. Kuşkusuz Hürrem ile Kösem ‘in devlet işlerindeki etkileri ve ağırlığı tartışılmazdır. Böylelikle Kanuni’nin bozduğu bu kural Kadınlar Saltanatı denilen dönemin de başlangıç noktası olmuştur.

Kösem Sultan’ın “Kadınlar Saltanatı” ise ,saraya geldiği tahmini 1603 ‘lü ya da 1605 ‘li yıllarda başlar ve 1651 ‘deki ölümüyle sonlanır. Hasekilerin gücü olarak başlayan bu dönem ,zamanla ivme kazanarak valide sultanlara geçmiş, Kösem’in “Büyük Valide Sultan” olduğu dönemle tepe noktasına ulaşmıştır.

Ölümünün ardından Turhan Sultan’ın devlet yönetiminde yetersiz kalması, geri planda kalmayı tercih etmesi ve Köprülü Mehmet Paşa‘nın sadrazam olarak işi devr almasıyla , bir daha tarihte Kadınlar Saltanatı ’ndan söz edilmemiştir. Aslında kadınların devlet üzerindeki etkileri bitmemiş sadece Valide Sultan’lar iç ve dış siyasete karışmak yerine dönemin önemli mimari projelerinde etkin rol oynamışlardır.

Hatta Kanuni ‘den sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu “ duraklama” ve “gerileme” dönemlerinin de dayanağının Kadınlar Saltanı ’ndan kaynaklandığı düşünülmektedir. Oysaki 1656’lardan sonra hızla çöküş dönemine geçildiği de bilinen bir gerçektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir